Türkiye'nin Hızla Büyüyen Paylaşım Platformu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Türkiye'nin Hızla Büyüyen Paylaşım Platformu

Türkiye'nin Forumu !
 
AnasayfaKapıAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

Türkçe Pop müzik ->Devamı..

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Yazar Mesaj
RapStyLe
[16]Daimi Üye
[16]Daimi Üye
RapStyLe

Kadın
Yaş : 33 Kayıt tarihi : 05/08/08 Mesaj Sayısı : 32 Nerden : Burdan ? İş/Hobiler : Lakap : Yaqubun SevqiLisi :D

MesajKonu: Türkçe Pop müzik ->Devamı..   Türkçe Pop müzik ->Devamı.. Icon_minitimeÇarş. Ağus. 06, 2008 1:11 pm

'62-'65
arası, Anadolu-pop'un önemli isimlerinin müziğe başladığı ya da
tanındığı dönemdir. Ama aynı yıllarda tanınan başka bazı orkestralar,
bu alan dışında yaptıkları çalışmalarla ilgi görürler. Bu arada Ersan
Erdura 1963'te, Erol Evgin de 1964'te düzenlenen amatör ses
yarışmalannda birinci olur ve müziğe başlarlar. 1964, '70'lerde pop
müziğe damgasını vuracak Beyaz Kelebekler'in de kurulduğu yıldır.
'70'lerin pop aranjörlerinden Baha Boduroğlu'nun ve Ömür Göksel'in
müziğe başladığı yıl da 1965'tir.

Ancak 1965 yılının asıl önemi, Hürriyet Gazetesi tarafından düzenlenen
Altın Mikrofon yarışmasının başlangıç yılı olmasından gelir. 1965-'68
arasında kesintisiz olarak süren, 1972 ve 1979'da birer kere daha
yapılan ve birçok ismi müzik dünyasına kazandıran Altın Mikrofon
Armağanı Yarışması, "Batı müziğinin zengin teknik ve şekillerinden
faydalanarak yine Batı müziği aletleriyle çalınmak suretiyle Türk
musikisine yeni bir yön vermek için hazırlanmıştır". Fikret Kızılok'lu
Oben Dörtlüsü, Ferdi Özbeğen Orkestrası, İlham Gencer ve Arkadaşları,
Kanat Gür Orkestrası, Mavi Işıklar. Metin Alkanlı, Selçuk Alagöz
Orkestrası, Silüetler, Grup Sonya Dores ve Yıldırım Gürses ilk Altın
Mikrofon'un yarışmacılarıdır. Bu ilk yarışmada birinciliği kendi
bestesi "Gençliğe Veda" ile Yıldırım Gürses alır. Gürses, Kurduğu 26
kişilik orkestrasında keman, çello, saksofon, flüt, korno, kontrbas,
timpani, bongo, trombon ve piyano gibi batı aletlerini barındırır.

Altın Mikrofon'un müzik dünyasına kazandırdığı pek çok isim vardır:
Rana Alagöz, daha sonra Haramiler adını alacak olan Ali Atasagun, daha
çok Batman Petrolleri Orkestrası adıyla tanınan Türkiye Petrolleri
Anonim Ortaklığı Orkestrası, Moğollar, Asım Ekren, Uğur Dikmen... Altın
Mikrofon'un 'kazandırdığı' müzisyenlerden ikisi Cem Karaca ve Erkin
Koray, '60'ların sonunda yaptıkları çalışmalarla popüler batı müziğinde
yeni bir hat açarlar. Erkin Koray, ilk yıllarında "Kızları da Alın
Askere", "Silinmeyen Hatıralar", "Yağmur", "Aşkımız Bitecek", "Hop Hop
Gelsin" sonraki yıllarda "Şaşkın", "Fesuphanallah", "Estarabim" gibi
şarkılarla dillerde dolanır.

Aynı tarihlerde Cem Karaca birbiri ardına yaptığı 45'Iiklerle 'Ulusal
Türk Müziği' akımının öncüsü olarak tanımlanır. Anadolu-pop isminin
daha telaffuz edilmediği yıllarda Diskotek dergisi tarafından önerilen
ve sadece Dönüşüm gurubu tarafından sahiplenilen bu isim tutmaz.
Dönüşüm, o dönemde, diğer gruplar arasında değişik çizgisiyle dikkat
çeker.

Cem Karaca, özellikle "Hudey Hudey" ve "Emrah"'a getirdiği yorumla
dikkat çeker. Apaşlar, Cem Karaca sound'unu oluşturan gruptur. Beraber
yaptıkları şarkılar, özellikle bir Mehmet Soyarslan bestesi olan
"Resimdeki Gözyaşları", ilk yayınlandığı andan itibaren ilgi görmüş ve
klasikler arasına girmştir. Aynı dönemlerde üretilmiş "Bu Son Olsun",
"Zeyno", "Ayrılık Günümüz" gibi şarkılar çok önemli çalışmalardır.
Apaşlar'la birlikteliği 1969'da sona eren Karaca, Seyhan Karabay ve
Ünol Büyükgönenç'in kurduğu Kardaşlar'a katılır ve daha deneysel
çalışmalara yönelir. "Dadaloğlu", "Acı Doktor" ve "Tatlı Dillim" bu
dönem ürünleridir. Karaca sonrasında Dervişan ve Edirdahan'la farklı
çizgide çalışmalar üretir.

1968 Altın Mikrofon Yarışması'na katılan ekiplerden Moğollar, fırtına
gibi esti. İlk dönemlerinde bir arayış içinde olan topluluk, 1970
yılında amaçlarını "ileri teknikle zengin folk öğelerini birleştirmek"
olarak özetler ve Anadolu-pop adını ilk kez telaffuz eder. Bu
açıklamadan hemen sonra ilk hit plak "Dağ ve Çocuk" yayınlanır. 1971'de
Fransa'da yayınlanan ilk albümleriyle Academie Charles Grass ödülünü
alır. Moğollar, '70'lerin ikinci yarısında grubu oluşturan
müzisyenlerin farklı çalışmalar yapmak istemesi üzerine dağılır. Ancak
bu döneme dek Selda, Barış Manço, Cem Karaca ve Ersen'le başarılı
çalışmalara imza atar ve Anadolu-pop türünün en önemli temsilcileri
olurlar.

Moğollar'ın Anadolu-pop ismini koydukları yıllarda Ajlan ve Üç Ozan,
Türeyiş, Siluetler, Mavi Çocuklar, Mavi Işıklar gibi topluluklar önemli
başarılara imza atar. Bu dönemde, Devlet Tiyatroları'nda oyunculuk
yaparak hayatını kazanan Esin Afşar tiyatrodan ayrılır ve müzikle
ilgilenmeye başlar. 1968-'70 arasında pek çok plak yapan Esin Afşar,
adını Kul Ahmet'ten aldığı bir türküyle duyurur: "Yoh Yoh". Türkiye'de
ve dünyada pek çok festivale katılır, 'diplomatik sanatçı' ünvanı alır.
1970 Balkan Festivali'nde Metin Eloğlu'nun sözleri üzerine Salmi
Andak'ın bestelediği "Gurbet Yorganı" ile üçüncü olur. Sonraki yıllarda
ününü "Zühtü", "Sanatçının Kaderi" gibi şarkılarla sürdürür. Esin
Afşar'a ilk plaklarında Modern Folk ÜçIüsü eşlik eder. Ahmet Kurtaran,
Selami Karaibrahimgil ve Doğan Canku'dan kurulan grup, 1970'te
yaptıklan "Deriko" ile üne kavuşur. Grubun türkülere getirdiği çoksesli
yorum başta yadırganır. Modern Folk Üçlüsü, tarzını geliştirerek
sürdürür. Ancak ilerleyen dönemde yaptıkları çoksesli çalışmalarla
Türkiye'de bir devrin en önemli topluluklarından birisi haline gelir.

Anadolu-pop akımının önemli gruplarından birisi de Üç Hürel'dir.
Kendilerine özgü çalışmaları ile '70'lerin ilk yarısında kendilerinden
söz ettiren Üç Hürel ilk plağını 1971'de çıkartır: "Şeytan Bunun
Neresinde / Ve Ölüm". 1973'e kadar birbiri ardına 45'likler çıkaran
grup elemanları, aynı yıl "Hürel Arşivi" adıyla bir toplama albüm
yapar. Albüm çok satar ve Üç Hürel, bu plakla Türkiye'de ilk altın plak
ödülünü alır. Topluluk, Alpay ve Nesrin Sipahi ile yaptıkları plaklarla
da büyük başarı kazanır. '70'lerin başında ortaya çıkan Selda ve
1972'de bir kere daha, bu kez Günaydın gazetesince yapılan Altın
Mikrofon'un kazandırdığı Edip Akbayram, Anadolu-pop'un son dönem
başarılı temsilcileridir.

Barış Manço, 1970'te kemençe üstadı Cüneyd Orhon ile yaptığı "Dağlar
Dağlar" ile bir anda patlar. Aynı yıl "Söyle Sazım" adlı bestesiyle
sükse yapan Fikret Kızılok, bir anda Manço'nun en büyük rakibi haline
gelir. Cahit Oben Orkestrası'nda başladığı müzik yaşantısını bireysel
olarak sürdüren ve elinde gitar, sırtında kaftanıyla yepyeni bit tarz
yaratan Kızılok, birbiri ardına yaptığı plaklarla dikkat çeker.
İlerleyen dönemde Tehlikeli Madde adlı bit topluluk kuran ve deneysel
çalışmalara imza atan Kızılok'un Ahmed Arif'e yaptığı ortak çalışmalar
ve Nazım Hikmet'in şiirlerini farklı bir tarzda yorumladığı "Not
Defterimden" adlı albüm hala aşılamamış çalışmalardır. Barış Manço ise,
herkes gidip geldikten sonra kurduğu Kurtalan Ekspres adlı grubuyla
ölümüne dek sürecek bir beraberliği başlatır.

Anadolu-pop bir yandan gelişimini sürdürürken diğer yandan da
'aranjman' hızla yayılır. 60'ların sonunda Ajda Pekkan'ın açtığı yoldan
ilerleyen bir grup, bu türde eserler veriyordu. Aslında düzenleme
anlamına gelen, ancak yanlış bir kullanımla bir türe adını veren
'aranjman', yabancı şarkılara yazılan Türkçe sözlerle oluşmuş bir 'ara'
tür. Bestelerin İngilizce yapıldığı, Türkçe söylemenin 'ayıp' sayıldığı
bir dönemde ortaya çıkmış ve başarı kazanmış; böylelikle Türkçe
bestelerin de önünü açmıştır. 'Aranjman', iki önemli bestecinin ortaya
çıkışıyla yavaş yavaş etkisini yitirir. Bora Ayanoğlu ve Timur Selçuk.

Ayanoğlu, yaptığı bestelerle adını duyurmuştur. Alpay'ın yorumladığı
"Fabrika Kızı", popüler olmuş ilk yerli bestedir. Çetin Akçan'ın
sesinden ünlenen "Elvan Elvan"; Nesrin Sipahi'nin yorumuyla akıllara
kazınan "Yunus", aynı dönemin ürünü olan, İnci Çayırlı'nın yorumladığı
"Postacı", yine Alpay'ın yorumuyla "Tren", "Toprak", Gönül Akkor'un
unutulmaz sesinden bugünlere ulaşan "GülIer Ve Dudaklar" Bora
Ayanoğlu'nun önemli bestelerinden sadece birkaçı. Kendi yorumladığı
"Race-Marie" ile ününün doruğuna tırmanan sanatçı, popüler batı
müziğinin en önemli bestecilerinden birisi haline gelmiştir.

Timur Selçuk ise, '60'ların sonunda, Fransa dönüşünden sonra kendi
yorumladığı Fransız etkili besteleriyle adından söz ettiren genç bir
müzisyen olarak atıldığı müzik dünyasındaki yerini giderek
sağlamlaştırır. 1987 tarihli ilk plağı "Ayrılanlar için" büyük başarı
kazanır, ardından yaptığı "Sen Nerdesin", "İspanyol Meyhanesi", "Beyaz
Güvercin" gibi besteler bu türün klasikleri haline gelir.

Bora Ayanoğlu ve Timur Selçuk'un açtığı yoldan ilerleyen bir başka
sanatçı da İzmirli besteci Ali Kocatepe. Müzik hayatına yorumcu olarak
başlayan, sonra kendi bestelerini yapan Kocatepe, prodüktörtüğüyle de
Türkiye'de pop müziğe önemli hizmetlerde bulunmuş bir müzik insanı.
Aralarında, 'bütün zamanların en iyi pop albümü sayılan Bülent
Ortaçgil'in "Benimle Oynar mısın" albümünün de bulunduğu 100'den fazla
albümün prodüktörlüğünü yapan; Gökben, Sibel Egemen, İskender Doğan,
Coşkun Demir gibi isimleri müzik dünyasına kazandıran Kocatepe, 1970'te
kurduğu 1 Numara plak şirketiyle '80'lere kadar kesintisiz hizmet
vermiştir.

Ali Kocatepe'nin çalıştığı en önemli yorumculardan birisi Nüket
Duru'dur. 1974 yılında yaptığı bir 45'likle müzik hayatına atılan,
ardından söz yazan Mehmet Teoman ve besteci Cenk Taşkan ile ortak bir
çalışma içine giren ve büyük başarılar kazanan Duru, 1977'den sonra Ali
Kocatepe ile çalışmış, bestecinin Sabahattin Ali şiirleri üzerine
yaptığı şarkıları seslendirmiştir. Nükhet Duru ile birlikte dönemin iki
büyük yorumcusu sayılan Sezen Aksu ve Nifüfer de aynı yıllarda zirveye
yerleşirier. Nilüfer iIk plağını 1972'de yapar. "Dünya Dönüyor" ile ilk
altın plağını aldığında yıl 1973'tür. Ardından 45'lik plaklar birbiri
ardına gelir. Nino Varon'un keşfi olan sanatçı, daha çok Tuğrul Dağcı
ile çalışır. Sezen Aksu ise Sezen Seley adıyla yaptığı ilk plağını
1975'te çıkartır. Asıl ününü "Kaybolan Yıllar"a borçlu olan Aksu, o
dönemde "Seni Gidi Vurdumduymaz", "Olmaz Olsun", "Kusura Bakma", "Kaç
Yıl Geçti Aradan" gibi başarılı çalrşmalara imza atar.

Melodi Plak'ta grafiker-ressam olarak çalışırken kendi bestelerini plak
yapına imkanı bulan Hümeyra da '70'li yıllara damgasını vurmuş özgün
isimlerden birisidir. "Kördüğüm", "Yol", "Ölüm" gibi plaklarıyla
kendisine özel bir yer edinir ve yıllarca değişmeyecek düzeyli bir
çizgide ürünler verir.
Kullanıcı İmzası
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://Rapizm.Net
Zafer_yalcin50
[16]Daimi Üye
[16]Daimi Üye
Zafer_yalcin50

Erkek
Yaş : 28 Kayıt tarihi : 21/08/08 Mesaj Sayısı : 367 Nerden : Yozgat/Akdağmadeni İş/Hobiler : Oğrenci Lakap : Dj Zafer

MesajKonu: Geri: Türkçe Pop müzik ->Devamı..   Türkçe Pop müzik ->Devamı.. Icon_minitimeC.tesi Ağus. 23, 2008 1:58 pm

saol
Kullanıcı İmzası
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.haylazturk.forumm.biz

Türkçe Pop müzik ->Devamı..

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Türkiye'nin Hızla Büyüyen Paylaşım Platformu :: Müzik Bölümü :: Türkce Müzik -